A1 Capital: Wall Street, istihdam verileri ve enflasyon sayesinde rekor kırmaya devam etti

A1 Capital'in değerlendirmesinde, Wall Street'in, bu hafta beklentilerin altında gelen istihdam verileri ve tahminlerle uyumlu seyreden enflasyon sayesinde rekor kırmaya devam ettiği belirtildi. Değerlendirmede ayrıca şu bilgiler verildi:

"Bu rakamlar, Fed'in bu hafta faiz oranlarını tereddütsüz indireceği görüşünü güçlendirdi. Avrupa'da piyasalar, ivmeyi yavaşlatan siyasi risklere ve tahvil piyasası gerginliklerine rağmen bir miktar toparlandı. Birçok belirsizlik devam ediyor ve bu da oynaklığın yüksek kalmaya devam edeceğini gösteriyor.

ABD işgücü piyasası verileri zayıflık gösteriyor ve enflasyon korkularını arka plana itiyor. FED, ikili görevi olan tam istihdam ve fiyat istikrarı arasında, her zaman çok geç hareket ettiği suçlamasından kaçınmak için şimdi ilkine daha fazla ağırlık veriyor.

Tahvil getirileri de bu durumdan etkilendi; 10 yıllık tahviller düşüyor, ancak yüzde 3,50 civarında önemli bir eşiği test ediyor ve bu eşiğin aşılması zor olabilir. Bu durum, en azından Atlantik ötesinde yeni rekorlar kırmaya devam eden hisse senedi endekslerini etkilemedi. Fed'in 17 Eylül kararı öncesinde yatırımcılar bardağın dolu tarafını görmeyi tercih ediyor.

Çin ekonomisinin Ağustos ayında bir miktar ivme kaybettiğini ve bir dizi faaliyet göstergesinin tahminlerin altında kaldığını gösterdi. Sanayi üretimi, bir önceki ayın yüzde 5,7'lik temposuna göre yavaşlayarak yüzde 5,2 oranında artarken, perakende satışları bir yıl öncesine göre yalnızca yüzde 3,4 arttı. Çin'in fabrika üretimi büyümesi Ağustos ayında bir yılın en düşük seviyesine gerilerken, perakende satışları dokuz aylık en düşük seviyeye geriledi. Bu durum, Pekin'in 19 trilyon dolarlık ekonomideki büyümedeki sert yavaşlamayı önlemek için daha fazla teşvik paketi uygulaması yönündeki baskısını sürdürüyor.

Hayal kırıklığı yaratan veriler, politika yapıcıların yıllık büyüme hedefleri olan "yaklaşık yüzde 5"e ulaşabilmeleri için ek kısa vadeli mali desteğe ihtiyaç duyacaklarını, üreticilerin ABD ticaret anlaşması konusunda daha fazla netlik beklediklerini ve iç talebin istikrarsız iş piyasası ve uzun süren emlak krizi nedeniyle kısıtlandığını gösteriyor.

Haftaya Asya'daki hisse senetleri oldukça sakin bir başlangıç yaptı, Japonya piyasalarının tatil nedeniyle kapalı olması ve Güney Kore'nin Kospi endeksinin yüzde 0,1 daha yüksek seyretmesinin nedeni ise Hükümetin sermaye kazançları üzerindeki vergi artış planlarını iptal etmesiydi. Avrupa'da, bölge genelinde vadeli işlemler yüzde 0,11 arttı, Alman DAX vadeli işlemleri yatay seyretti ve FTSE vadeli işlemleri yüzde 0,1 düştü. Fitch'in Cuma günü Fransa'nın kredi notunu düşürmesinin ardından OAT vadeli işlemleri düşüşlerini ikinci güne taşıdı.

Ham petrol fiyatlarının görünümünü iki karşıt güç şekillendiriyor. Bir tarafta, bol arzın yapısal eğilimi ve bunun fiyatlar üzerindeki aşağı yönlü etkisi - Uluslararası Enerji Ajansı'nın son raporunda 2026 yılına kadar rekor bir fazlaya işaret ettiği gibi - bir kez daha vurgulandı. Bu durum, esas olarak OPEC+ grubunun üretimi açmasıyla arzın geri dönüşüne ve özellikle Çin'de petrol talebindeki büyümenin ılımlı olmasına bağlı.

Diğer tarafta, jeopolitik gerginlikler ve Rusya ile petrol alıcılarına yönelik ekonomik yaptırım tehdidi bu aşağı yönlü baskıyı dengeliyor. Moskova, Ukrayna ile müzakerelerde ayak sürüyor ve bu durum AB ve ABD'yi Rus petrolüne yönelik yaptırımları artırmaya itecek gibi. Fiyatlar açısından, Brent petrolü haftalık bazda genel olarak istikrarlı olan 67,50 ABD doları civarında işlem görürken, WTI varil başına 63,40 ABD doları civarında.

Altın, güçlü ivmesi ve rekor seviyeleri sayesinde geçen hafta manşetlerde yer aldı. Değerli metal, çeşitlendirme stratejisi kapsamında rezervlerini artıran Çin başta olmak üzere merkez bankaları tarafından destekleniyor. Bir diğer itici güç ise Fed'in faiz indirimleri beklentisi. Bu da altın fiyatlarını yükseltmeye devam ediyor ve metal bu hafta ons başına 3.674 ABD doları ile rekor seviyeye ulaştı. Endüstriyel metallere baktığımızda ise gidişat aynı: yukarı yönlü. Bakır, Londra Metal Borsası'nda (nakit fiyat) ton başına 10.068 ABD dolarına yükselerek beş aydan uzun süredir en yüksek fiyatına ulaştı. Bu toparlanma, özellikle Endonezya ve Peru'da ABD'de faiz indirimi beklentileri ve arz kesintilerine ilişkin endişelerden kaynaklanıyor.

Bu hafta ABD Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası, Japonya Merkez Bankası ve Toronto'dan Taipei'ye kadar birçok merkez bankası faiz oranları açıklanacak.

Fed, mahkemelerde liderliğine yönelik tarihi bir meydan okuma beklerken ve Başkan Trump'ın Yönetim Kurulu'ndaki boş bir koltuğu doldurmak için aday gösterdiği kişiyi onaylamak için aceleyle yürütülen bir çalışmayla son politika toplantısını gerçekleştiriyor. Özelde bu Fed toplantısını beklemek, Noel Baba'yı beklemeye benziyor: Şımarık yatırımcılar sabırsızlıklarını bastıramıyor. Her şey, ABD Merkez Bankası'nın Çarşamba günü parasal genişlemeye gideceğine işaret ediyor. Ancak piyasa her zaman daha fazlasını istiyor; şimdiden sırada ne olacağını merak ediyor ki asıl mesele de bu.

İngiltere Merkez Bankası da oyunda olacak, ancak bir statüko bekleniyor. ABD ve İngiltere, ABD Başkanı Trump'ın bu hafta gerçekleştireceği eşi benzeri görülmemiş ikinci devlet ziyareti sırasında teknoloji ve sivil nükleer enerji konularında anlaşmalar duyurmaya hazırlanıyor. İngiltere ise çok övülen bir ticaret anlaşması kapsamında çelik tarifelerini kesinleştirmeyi umuyor.

Diğer ticaret haberlerinde ise, ABD ve Çinli yetkililerin, gerginleşen ticaret ilişkileri konusunda Pazar günü Madrid'de yaptıkları görüşmelerin ilk gününü tamamladıkları ve görüşmelere bugün devam edecekleri bildirildi.

Yurtiçi mi? O bugün açıklanacak karara göre şekillenecek. Tedbir kararı çıkacak mı? Çıkmayacak mı? Red/Erteleme olacak mı? olmayacak mı? Mutlak Bultan olacak mı? olmayacak mı? Mutlak Bultan ve tedbir aynı anda mı ayrı ayrı mı olacak? Bunların hiçbiri ekonomi alanında olan sorular değil."