Sanata ilk adımını illegal yollarla attığını belirten Ödük, “15 yaşlarımda sokaklarda illegal olarak başladığım duvar çizimlerimle, yeteneğimin de doğrultusunda bunu mesleğe dönüştürme kararı aldım.” dedi.
Kurduğu "Sekiz Art" atölyesinde geri dönüştürülebilir materyallerle sanatını buluşturan Ödük, “Tablolar, tuvaller, duvar süsleri, heykeller yapıyorum. ‘Bu Neyin Kafası’ adlı konseptle oluşturduğum insan figürlü heykellerimde psikoloji biliminden de faydalanıyor, her bir sanat eserine kendine özgü hikayeler yüklüyorum.” ifadelerini kullandı.
Sanatçının eserleri bugün Türkiye'nin 9 şehrinde duvarları süslerken, 25 ilde de dekoratif ürünleri sanatseverlerle buluşuyor. Ödük, sanat anlayışını şu sözlerle özetledi:
“Sanatımda en çok önemsediğim şey; bir çizimin aynısını ikinci kez yapamam. Çünkü bir sanatçının her bir fırça darbesi yalnızca bir esere özgüdür. Bu da eserlerimizi kişiye özel kılıyor. İnsanlar en çok buna ilgi duyuyor.”
“Sokakta kirlenenler, sokağı kirletmezler,” diyen Ödük, atölyesinin isminin dahi kişisel bir hikayeye dayandığını anlattı. Yedi kişilik ailesine ve küçük yaşta kaybettiği ikiz kardeşine ithafen “Sekiz Art” adını seçtiğini belirten sanatçı, sözlerini şöyle tamamladı:
“‘Gerçek hayatta kaybettiğim ikizimden bana kalan bir söz var: Hatırla, yoksa geri alırım…’ Tüm sanatımı bu söz üzerine inşa ettim. En başa dönsem, yine aynı yolları yürür, bu hobimi yeniden mesleğim yapardım.”
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 AZBR Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.