Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu'nu partisinin genel merkezinde ziyaret etti.
Genel Başkan Erbakan'a ziyarette Genel Başkan Yardımcıları Suat Kılıç, Bülent Osmanağaoğlu, Nureddin Gül, Muhammed Fatih Müjdeci, Cemil Çolak ve Konya Milletvekili Ali Yüksel eşlik etti.
Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşme sonrası iki genel başkan ortak basın toplantısı düzenledi.
Ağıralioğlu, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin içinde bulunduğu zor ve hassas süreçte, siyaset adına vicdanı, sözü ve iradesi olan isimlerin bir araya gelerek istişarede bulunmasının önemli olduğunu vurguladı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ise görüşmeye ilişkin, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, ahlaki ve sosyal sorunların ele alındığını ve bu sorunlara yönelik çözüm yollarının istişare edildiğini söyledi.
Bir gazetecinin çok tartışılan MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı'nın iki yardımcısından birinin Alevi, diğerinin Kürt olması yönündeki önerisine ilişkin sorusuna Erbakan, "Bunun ayrıştırıcı bir söylem olduğunu, mezhepçi ve ırkçı bir söylem olarak anlaşılacağını ifade etmiştik. Biz tek millet olmakla övünen bir milletiz. Burada kimseyi mezhebiyle, ırkıyla değerlendirmemiz doğru değildir. Vatan sevgisi, millet sevgisi, ehliyet, liyakat bunlara bakılması gereklidir. Şu anda bir Cumhurbaşkanı Yardımcımız Bingöl'lü Zaza kökenli. Kürt, Ermeni, Süryani, Alevi olabilir. Bunda zaten kanunen herhangi bir engel yok. Türkiye'de geçmişte Kürt ve Alevi kökenli vatandaşların Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanı adaylığı yaptı. Bu açıklamaların talihsiz açıklamalar olduğunu düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde yaşayan vatandaşlarımızı mezhep ve ırk temelli olarak etiketlemek, ayrıştırmak kimseye bir fayda getirmez. Talihsiz bir beyan olarak değerlendiriyorum." diye konuştu.
Anahtar Partisi Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Bahçeli'nin önerisine dair şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Devlet Bahçeli, sözünün mecrasından çıktığını fark etti. Yani siyasetin itirazlarını böyle düzeltmeye sebep olması kıymetli bir şeydir. ‘Bu memlekette Cumhurbaşkanı yardımcısı, Alevi de olabilir, Kürt de olabilir’ demek lüzumsuz beyandır. Bu topraklara kalbiyle bağlı, ay yıldızlı al bayrağa kalbiyle bağlı, vatan benim, devlet benim diyen herkes her şey olabilir. Bu memlekette, böyle ekalliyet sayarak memleket yönetmeye kalkmak memleketi mahveder. Böyle laflar ederek memleket yönetmeye kalkmak Türkiye’nin toplumsal fay hatlarına enerji yüklemesi olur, kırılır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk milleti 85 milyon her rengiyle kocaman bir millettir. Ekalliyet sayılmaz. Ortak tapu denmez, tek tapudur. 85 milyona, Türk milletine aittir. Bölünmez, parçalanmaz, devredilmez. Başkalarına ortaklaştırarak hissedar edilmez. Tek tapudur ve Türk milletine aittir. Dolayısıyla bu siyasetçilerin mesuliyetli konuşması gereken zamanlardır. Cumhurbaşkanı Sayın Genel Başkan'ın dediği gibi Kürt Cumhurbaşkanı olmuştur. Hiç kimsenin aklına bu Cumhurbaşkanı'nın Kürt olduğu gelmemiştir. Bu siyasetçilerin lüzumsuz beyanlarından oluyor bu işler. Vatandaş demeyi öğrenecekler. Bu siyasetçiler ağızlarına geleni akıllarına geldiği gibi konuştukları için memleketin huzuru kaçıyor. Bizim cumhurbaşkanımızın Kürt olduğunu kimse aklına getirmez. Kimse cumhurbaşkanına Kürt müydü, Türkmen miydi, Alevi miydi, Sünni miydi demez. Siyasetçiler konuştuğu için milletin aklına böyle şeyler münasebetsiz bir şekilde düşürülür.”
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 AZBR Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.